D.P.Ü. Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilklere imza atılmaya devam ediliyor.

D.P.Ü. Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Böbrek Taşı Hastalığının teşhis, tedavi ve takibinde başarılı ameliyatlara imza atan Üroloji Uzmanı Dr. Hakan Türk, Ege Bölgesinde İzmir’den sonra ikinci olarak mikroperkütan cihazıyla yaptığı ameliyatla iki hastayı sağlığına kavuşturdu.

DPÜ Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğine gelen iki hastanın yapılan tetkiklerinde böbreklerinde 15 mm büyüklüğünde taş tespit edildiğini belirten Dr Hakan Türk ; “Hastalarımıza son teknolojik cihaz olan mikro- perkütan yöntemini uyguladık. Bu aletlerin kullanımıyla da ameliyat sırasında verilen hasarın en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Daha önceki yıllarda böbrek taşlarının tedavisi sadece açık cerrahi ile yapılmakta, taşların çıkarılması için hastaya çok büyük bir kesi yapılmakta hem böbreğe hem de diğer organlara ciddi zararlar verilebilmekteydi. Bu yöntem ile ameliyat yapan Ege Bölgesinde İzmir’den sonra ikinci il Kütahya olmuştur. Yaklaşık olarak 60 dk süren bu operasyonla sadece 3mm’lik (İğne Deliği) kadar bir kesi yaparak bıçaksız bir şekilde operasyonu gerçekleştirdik. İki hastamızın da durumu çok iyi. Uyguladığımız bu yöntemle hastalarımız bir gün sonra taburcu oluyorlar’’ dedi.

Dr. Hakan Türk, Böbrek Taşı Hastalığının Türkiye’de dünyanın diğer ülkelere nazaran daha sık görüldüğünü belirterek, böbrek taşı hastalığı 20’li yaşlarda başlar taş oluşumunda etkili olan en belirgin faktörün genetik yatkınlık olduğunu söyledi.

Dr. Hakan Türk, taş oluşumunu etkileyen diğer risk faktörlerini de şöyle sıraladı; “Yaş, cinsiyet, coğrafi faktörler, iklim ve beslenme alışkanlıkları da önemli risk faktörleri arasındadır. Böbrek Taşı Hastalığı olan hastaların ailelerinde %15-45 arasında değişen oranlarda taş hastalığı öyküsü mevcuttur.

Böbrek Taşı Hastalığı genellikle yirmili yaşlarda başlamakta ve erkeklerde biraz daha sık görülmektedir. Taş oluşumu genellikle yaz aylarında daha sık olmaktadır. Alınan su miktarı önemlidir. Alınan su miktarı arttıkça risk o kadar azalmaktadır.’’ dedi.