7. GÜN -/ ANADOLU BEYLERBEYLİĞİ- II
Geçen yazımızda tarih konusunda araştırmalar yapan bir arkadaşımızdan alıntılar yapıp, Anadolu Beylerbeyliği sırasında Kütahya’dan söz etmiştik.
Uzunca bir süre Beylerbeyliği merkezi olan Kütahya’nın bir de bu günkü konumuna bakalım.
Sanki bu, sınırları Sinop’tan Alanya’ya kadar olan beylerbeyliğinin merkezi Kütahya değilmiş; sanki köylerinden biri imiş de biraz gelişerek kasaba ile il arasında bir şehir adayı gibi… Kendi içinden birkaç müteşebbisin de gayretleri olmasa devletin o zamanlar yaptığı Azot-Şeker Fabrikaları ve SLİ hariç hiçbir yatırımın olmadığı garip bir kent olacakmış Kütahya. Birkaç ilçesi il merkezinden biraz daha hızlı gelişse de, aslında tüm olarak yatırımlardan istifade edemeyen bir il.
Biraz halkının taassup içindeki ( il dışında aynı taassupta değilizdir) yaşantısı, biraz çekememezlikler, biraz sen-ben meselesi ve biraz da yıllar yılı sadece sağ siyasileri desteklemesi nedeniyle hep “elde var bir” sayılan Kütahya… Öyle ya. Oylar garanti olunca göstermelik küçük birkaç yatırım dışında Kütahya’ya çağ atlatacak hiçbir hizmet yok. Sınırlarımızı yırtıp çıkamıyoruz. Sabit fikrimizden ve ön yargılarımızdan kurtulamıyoruz. Çevremizdeki illere bakıp gıpta ediyoruz. Doğrudur da. Afyon-Uşak-Eskişehir-Manisa gibi komşu iller yatırımlardan bir seçimde istifade edemezlerse bir daha o görüşe oy vermiyorlar. Belediye başkan adaylarının siyasi partileri de devamlı değişiyor. Bu nedenle devamlı bakanlık koltuğu kapıyorlar ve hizmet bu vasıta ile daha çok geliyor. Bir düşünelim kaç yıldır bakanımız yok. Olmaz da. Çünkü garantiyiz.
Kütahya bu kafa ile gittiği müddetçe hizmet almamaya, geri geri gitmeye mahkumdur. Bir çinidir tutturmuşuz, onu da değerli birkaç sanatçımız vasıtası ile ayakta tutabiliyoruz. Yoksa tanesi 50 kuruş bir lira satılan şeyin değeri mi olur? Hem çini memleketinin üniversitesinde çini bölümü var mı? Yoksa neden yok? Bunlar araştırılması, üzerinde durulması gereken konular. Madenlerimiz çok Kütahya’ya dönüşü yok. Tarım arazileri geniş, ilmi ve teknik olarak bu işi yapacak girişimci yok. Turizm konusunda sıfırız desek yeridir. Neredeyse her ilçesinde termal suları olan şehrin termal turizmde de yeri yok gibi…
Ve tüm bu olumsuzluklar içinde tek övündüğümüz: “Kütahya bir zamanlar Anadolu Beylerbeyliği’nin Merkezi idi…”
Sevsinler…
Esat ANIK