7. GÜN – DEĞERLİ OKURLAR
Takip edenler bilir. Çoğunlukla siyasî ve ilimizi ilgilendiren konularda kaleme alırım yazılarımı…
Ancak; demokrasinin neredeyse askıya alındığı şu zaman diliminde bu siyasî yazı yazmayacağım. Varsa Kütahya ile ilgili olumlu-olumsuz her konuyu yazarım. Şimdilik böyle. Bugünden itibaren birkaç bölüm size çok ilginç bilgiler arz edeceğim. Belki arşivinde saklamak isteyenler olabilir…
PÎRÎ REİS NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Bugüne kadar Pîrî Reis’in yazdıkları ve çizdikleri ile ilgili çok yazı kaleme alındı. Bu
yazı onun eserleriyle değil, idam edilişiyle ilgilidir ve asla bir tarihçilik iddiası taşımaz. Zira bir kuruntuyla değil, denizcilik tarihine meraklı amatör bir denizcinin oradan buradan derlediklerini paylaşma hevesiyle kaleme alınmıştır.
Denizcilik tarihimize dönüp baktığımızda, büyük Türk denizcileri dediğimiz kaç kişi sayabiliriz? Mesela bir İngiliz arkadaşımızla oturup sohbet ederken, “Hadi bana tarihteki ünlü Türk denizcilerini say” dese, kaç isim sayacağız? Çaka Bey, Umur Bey, Barbaros Hayrettin (ki aslında tek başına değildir Hızır Reis, ağabeyi Oruç Reis’i, asıl kızıl sakallı olan ve Avrupalılarca Barbaros olarak anılan ilk denizciyi unutuyoruz nedense), Pîrî Reis, Turgut Reis, Uluç Ali Reis, Seydi Ali Reis. Pek çok denizcimizin büyük hizmetleri ve başarıları oldu elbette ama kendi adıma diyebilirim ki, listeyi bundan öteye taşımak, fazla zorlama olacak sanki.
Şurada hemen bir parantez açalım: Bu isimlerin büyük çoğunluğu, denizde askerî zaferler elde etmiş kişilerdir. Denizcilik ilmine katkıda bulunmuş -ne yazık ki- tek isim Pîrî Reis’tir. Haritaları ve kitabı ile Pîrî Reis, denizcilik ilmine katkıda, hem de önemli katkıda bulunmuştur. (Ahmet Rasim Barkınay gibi önemli isimleri, nispeten modern oldukları için bu listenin dışında tutuyorum.)
Pîrî Reis’ten başka bilimsel çalışma yapmış bir denizcimizin olmadığını ben söylemiyorum, Kâtip Çelebi söylüyor ki, kendisi de Tuhfetü’l Kibâr Fî Esfâri’l Bihâr adlı muhteşem eseriyle denizciliğimize katkıda bulunmuş, en azından çok önemli kayıt düşmüştür ama denizci değildir. Şöyle diyor Kâtip Çelebi eserinde, Pîrî Reis’imizin Kitab-ı Bahriye adlı eseri için: “Mezbûr Pîrî Reis Bahriyye nâm kitabı yazup Akdeniz ahvâlini beyân eylemişdir. İslâmiyânın bu fende andan gayrı kitâbı olmamağla ekser deryada gezenler âna mürâcaatederler.”
Seydi Ali Reis’in de denizcilik ilmiyle ilgili kitapları vardır ama o değerli eserlerde (bildiğim kadarıyla günümüz diline de çevrilmediler henüz) denizcilik açısından yeni bir şey mi, bilemiyoruz. Evet, Mirat-ı Kâinat, Hulâsat-al Haya, Kitab Al-Muhit Fî İlm’al Eflâk Va’l Abhur adlı eserler bilimsel nitelik taşımakta ama Pîrî Reis’in yapıtlarıyla kolay kolay boy ölçüşebilecek cinsten olmadıkları söylenebilir. Öyle olsaydı, Kâtip Çelebi de o şekilde dile getirirdi.
Görünen o ki, denizcilik tarihimizde(modern dönem hariç) askerî başarı dışında önemli katkı sağlamış tek kişidir Pîrî Reis. Ve o da idam edilerek hayatını kaybetmiştir. Hem de idam fermanını veren, Türk tarihinin bilim, sanat, kültür, siyaset, diplomasi adına zirveyi yaşadığı dönemin padişahı, Kanunî Sultan Süleyman Han, yabancıların deyişiyle MuhteşemSüleyman’dır.
Peki ama Muhteşem Kanunî, neden Pîrî Reis gibi önemli ve başka bir muhteşem adamı idam ettirsin? Hem de sunduğu eserlerinden son derece memnunken. Gelin bu yazıda bunu inceleyelim. –Devamı gelecek yazıda-
(Alıntıdır)